Sazova-Anadolu Üniversitesi Bilim, Kültür ve Sanat Merkezi

Ben burayı Eskişehir'e giderken gördüm. Daha doğrusu okul gezisi amacıyla oraya gittim. Büyük, yuvarlak mesela siz bir karıncasınız ve bir basketbol topunun yarısı toprak altında yarısı üstünde gibi gözüküyordu. İçerisinde girişte, sağ tarafta upuzun bir kabartmalı tablo gibi bir şey vardı. İlerleyince içerisi çok genişti ve bir sürü bölüm vardı. Sonra bizi orada çalışanlar karşıladı ve bize buranın yapılış amacını, tepesinde ki camların anlamını ve kültürleri tanıttı. İçeride tam 4 ya da 5 tane kültür için yapılan değerli kişilerin bal mumu heykelleri ve o kültürlere ait desenler, tasarımlar vardı. Burada birçok kültürün bir arada olmasının sebebi de kültürlerin birbirini tamamlaması ve uyum sağlaması. Yukarıya baktığımızda büyük bir üçgen içerisinde üçgenlerle dolu bir cam görüyoruz. Bu üçgenlerin anlamı da insanları, kültürleri din, dil ve ırk ayrımı yapmaksızın kabul etmekmiş. Bizi rehberler teker teker gezdirdi ve kültürlerin önemli kişiliklerini anlattı. İki katlıydı ve alt katında, merdivenden inerken sağ tarafınızda büyük devletlerin -eski(Avrupa Hun, Osmanlı, Uygur vb)- kurucuları ve bayrakları vardı. Merdivenin karşısında büyük bir oda ve içerisinde hatırladığım kadarıyla 1400 tane müzik aleti vardı. Her müzik aletinin yanında da kulaklıklar vardı ve onları takarak o aletin ne tür bir ses çıkarttığını dinleyebiliyorduk. Ben, zamanımız kısıtlı olduğu için ve çok fazla müzik aleti olduğu için birazını dinleyemedim ama boş vaktim olsaydı tüm günümü orada geçirebilirdim. Onun sağ tarafında, bir odayı geçince büyük bir kütüphane ve tiyatro salonu vardı ama tiyatro salonu kapalıydı. Kütüphane çok büyüktü ve İngiliz, Türk, Fransız Edebiyatı gibi bir sürü kitaplar, romanlar, hikayeler vardı. Bir tarafta da sadece mektuplar vardı.

Buradan çıktıktan sonra karşı tarafta park var ve içerisinden tren geçiyor. O trene bindiğinde parkın etrafında seni dolaştırıyor. Parkın ortasında şato -Disneyland- vardı. İçerisinde çizgi film karakterleri varmış ama biz gittiğimizde Eskişehir'de yağmur yağdığı için içine giremedik. İleriye gittiğimizde büyük bir yelkenli gemi vardı. Sonra parklar, hayvan figürleri gibi şeyler vardı.

Ben oraya gittiğim için ve orayı görüp orada vakit geçirdiğim için çok mutluyum. Sizin de bir gün oraya yolunuz düşerse mutlaka uğrayın ve görün derim çünkü görülmeye değer bir yer ve gerçekten gördüğünüze pişman olmayacağınız bir yer. Ama erkenden gitmenizi öneririm çünkü yol biraz uzun ve orası saat 06.00'da kapanıyor diye hatırlıyorum. Ve eğer Nisan ayında giderseniz mutlaka kalın giyinin çünkü Eskişehir gerçekten soğuk bende gidince anladım. Kısaceası yolunuz düşerse v vaktiniz varsa buraya uğramayı unutmayın.