top of page

LA VITA È BELLA -Film Önerisi

  • Bahar Kancoglu
  • 27 May 2018
  • 2 dakikada okunur

Selam.Sizlerle paylaşacağım ilk blogumda beni etkileyen ,yer yer güldüren, yer yer ağlatan bir savaş filminden bahsedeceğim. Öncelikle bu güne kadar izlediğimiz kan ve acı dolu savaş filmleri unutun,Roberto Benigini’nin 1997 yapımı LA VITA È BELLA (Hayat Güzeldir) filmi bizlere kan görmeden, bazı sahnelerde güldüren bir savaş filmi sundu.1939 yılında karizmatik ve neşeli Guido arkadaşı Ferruccio ile birlikte İtalya’daki amcası Eliseo Orefice’nin yanına çalışmaya gider. Guido kitapçı açmak isteyen İtalyan Yahudisidir. Tamamen tesadüf sonucu karşılaştığı Dora’ya aşık olan Guido, sevdiği kadının peşini bırakmaz ve onun karşısına türlü türlü sürprizlerle çıkmaya devam eder. Zengin, aristokratik ve Yahudi olmayan bir ailenin kızı olan Dora, küçük oyunlardan mutluluk duymakta ve Francesso Petrarca okulunda sınıf öğretmenliği yapmaktadır. Aynı zamanda başkasıyla nişanlanacak olan Dora, Guido’nun sürprizlerine karşılık, bağlılığına engel olamaz. Nişan gecesinde Guido tarafından atla kaçırılır ve peri masalı başlar. Bu peri masalında, Guido ve karısının Joshua adında bir oğulları olur, İtalya’da Alman güçleri istila edene kadar birlikte mutluluk içinde yaşarlar. II. Dünya savaşı döneminde Alman güçlerin İtalya’ya girmesiyle birlikte filmin ikinci yarısı başlar. Joshua’nın doğum gününde Guido, Eliseo ve Joshua diğer Yahudilerle birlikte toplama kamplarına gönderilir. Doğum gününde evlerine gelen adamların asıl amaçlarından bihaber olan Joshua, kendisini yaşının da etkisiyle oyunun içinde bulur. Bu oyun başlar başlamasına ama Guido’nun bir baba olarak verdiği mücadeleye dayanarak savaş bitene kadar devam eder. Kamptaki askerin Almanca bilen var mı, sorusuyla birlikte Guido’nun oğlu için vereceği savaş başlar.Dora yahudi olmamasına rağmen ailesinin peşinden trene binerek farklı vagonlarda ailesiyle birlikte kampa gider. Kampta başından beri oğlunu Alman güçlerinin zalimliğinden korumak isteyen Guido, her şeyin kendisinin düzenlediği bir oyun olduğunu, eğer oyunda başarılı olurlarsa gerçek bir tanka sahip olacaklarını Joshua’ya anlatır. Kampın ilk günü çok yorulan Guido, dinlenmek yerine bütün gün kendisini bekleyen oğluna yaşadıklarını oyun devam ediyormuş gibi

anlatır. “Biz bugün deliler gibi eğlendik. Nasıl eğlendik inanamazsın” sözü Guido’nun aslında ‘yorgunluktan öldüm’ yorumuna eşittir. Almanların kampı terk etmesiyle birlikte Joshua, babasının oyunu sayesinde saklandığı kutudan çıkarak hayatta kalmayı başarır. Filmin sonunda özetlendiği gibi bu film “Ailesi için çok fedakarlık yapan bir babanın hikayesidir.




 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Fırın

Selamlar, Bugün sizlere anlatabildiğim kadar Fırın kitabını anlatmaya çalışacağım.Öncelikle romanın ana cümlesi ''Kaçış Sadece Bir...

 
 
 

Comments


© 2023 by The Book Lover. Proudly created with Wix.com

Join my mailing list

bottom of page